Mantıku’t-Tayr okumasında, nefsin sınavlarıyla yüzleşip Simurg’a, yani hakikate ulaşmayı tefekkür ettik. Hüthüd’ün rehberliğinde gönüllerimizde yeni bir yol açıldı: "Yolda olanlara yoldaş, hakikat arayanlara ışık ol Ya Rab!"
“Dışa bakanlar düş kurar, içe bakanlar uyanış yaşar.” Film Okumaları'nda bu ay, Bergman’ın Persona filmiyle anlamanın değil, hissetmenin peşindeydik. Persona, gölge, anima/animus ve benlik… Jung ile bir keşfe çıktık; maskelerden sıyrılıp benliğe yolculuk yaptık.
Okuduğumuz kitaplar ve izlediğimiz filmler düşünce dünyamıza iz bırakmalı. 12 Kızgın Adam, değerlerimizi bize sorgulatıyor; jüri üyelerinin karar süreçleri, önyargılar, sorumluluk duygusu ve manipülasyon üzerine düşündürüyor. Peki bizler önyargılarımızı sorgulama cesareti gösterebiliyor muyuz?
İnsanın Dört Zindanı kitabını okumuştuk. İlginç bir tevafukla aynı ay içerisindeki filmimiz ise The Shawshank Redemption (Esaretin Bedeli) olmuştu. Ali Şeriati ile ne tür zindanların olduğunu ve nasıl kurtulacağımızı öğrenirken filmimizle de bu düşünsel çabanın bir bedeli olduğu gerçeğini konuştuk.
"Bütün büyük ve güzel işler ilk bakışta karanlığın karşısında sönük gelir.", "Bazen uzaklaşmak istediğimiz zamanlar belki de en çok direnmemiz gereken zamanlardır."