Mesnevi Dershanesi’nin Audiobook Projesinde Neler Oldu?

Mesnevi Dershanesi’nin Audiobook Projesinde Neler Oldu?
Mesnevi Dershanesi katılımcıları, Ayet-ül Kübra Risalesinden ilhamla hocamız Seyit NurFethi Erkal’ın hazırladığı metni Audiobook’a dönüştürdü. Genç Seyyah Kainattan Halık’ını sorarken karşılaştığı durumlar AI resimleri ile desteklendi. Bu projenin yönetmeni Yılmaz Hocamıza Genç Seyyah’ı sorduk.

Risale Okulu eğitim rotasını devam ettiriyor ve katılımcılarına her dönemde yeni projeler üretmek için ilham veriyor. Mesnevi Dershanesi’nden önceki program Şualar Dershanesi idi, Ayet-ül Kübra risalesi o zamanlar mütalaa edilmişti. Oradan alınan ilham ile Mesnevi Dershanesi başlayınca Kainat’tan Halık’ını soran bir seyyahın karşılaştıklarını tasvir etme çabasına girişildi. Seslendirme alanında eğitim almış sanatçı arkadaşlarımız metni stüdyo ortamında seslendirdiler. Bazı arkadaşlarımız ise AI araçları kullanarak ilgili metinlerde bahsedilen mekanları görsellerle desteklediler. Daha önce Yapay Zeka Semineri ve Yapay Zeka Etiği Divanı’nda AI teknolojisinin nasıl kullanılabileceği üzerine bilgilendirmeler yapılmıştı, burada ise o bilginin pratik olarak nasıl kullanıldığını tecrübe ediyoruz.

Burada önemli olan, projenin teknik olarak nasıl yapıldığından çok, o farklı tekniklerin cazibesi ile dikkatleri Halık-Mahluk münasebetine çekmek. Bu evren ile akıl yoluyla alakadar olan bizler, Rum Suresi'nde denildiği gibi dedik: “Fenzur ila asari rahmetillah…”

Projeyi yöneten Yılmaz Hocamıza sorduk, şöyle cevapladı:

“Proje tam takım çalışması oldu. Herkes elinden geleni güzel bir şekilde yaptı ve çok keyifli geçti. Sonuçta elde ettiğimiz ürünü görünce gerçekten çok mutlu oldum. İnşallah herkes için istifadeli olur her yaş grubuna hitap eder. Kırmızı montlu kızımız aslında burada bir simge. O bir yolcu hepimiz gibi. Şu dünya misafirhanesinde Kesret‘ten Tevhide doğru yol alan bir yolcu..”

Seslendirme yapan Muhammed Hocamıza sorduk:

“Büyük Seyyah’a kulak verip, onun yolculuğuna şahit olmaya çalıştım. Seslendirirken adeta yolculuğa kulak verdim... Bu eser, insanın yaşamındaki en mühim suallere fevkalade bir cevap anahtarı özelliği taşıyor.”

Resimlendirmeleri yapan Ay Hocamız duygularını şöyle ifade etti:

“7.Şua’nın çocuklara yönelik anlatımı ve AI resimlerinin seslendirilmesi üzerine bu projeyi duyduğum zaman bu fikir beni çok heyecanlandırdı. 7. Şua’nın bende apayrı bir yerinin olması, “Güzel bir projeymiş” deyip bırakamadım. Ben de bu proje için bir şeyler çizebilir miyim acaba diye hayal ettim. Derken ilk baştaki metni AI ile bir deneyeyim dedim. Okuyup anladıklarımı ve fikir dünyamda canlandırdığım görüntüleri harmanlamaya başladım. Zihnimde fikirler, fotoğrafçılıkla ilgilenmemden ve sanata olan merakımdan bir yansıma gibi belirdi. Benim dünyam olmuştu adeta, orada yaşıyordum. Yaşıyordum derken, genç seyyahın yanında bir kameraman gibi yaşıyordum. Ne hissediyor, nasıl görüyor diye gözlemliyordum. Ara ara genç seyyah gibi hissediyordum. Fakat sonra nedense genç seyyah daha çok Üstadımız gibi ve ben de onun yanında onun rahle-i tedrisatında bir talebesi gibiydim. Telaşlarımın yanında olsun nefes almamı sağlayan bir alan açılmıştı bana. Tam olarak bu seyyah resimlerini yapmak bir nefes gibiydi. Yorgun zamanlarımda dahi bir köşede dinlenmeyi tercih etmek yerine bu resimleri yapıyordum. Çünkü bu benim için asıl dinlenmeydi, bir tefekkür-i dinlenme gibiydi.”

Bu projenin devamı olarak, önümüzdeki dönem Tarihçe-i Hayat Dershanesi'nde de bir audiobook projemiz var. Hakikatlerin evrensel dilini, pratiğe dökme gayreti içinde “Gençlik Gecesi Audiobook” sesli kitap projesine bütün katılımcılarını davet ediyor… Gençlik gecesinin uykusundan ihtiyarlık sabahıyla uyanılan bir iç yolculuk 26. Lem’a’da okunuyor. Postmodern dünyada insani düşünce ve duyguları yeniden gözden geçirmek, mânen bâki kalacak ebedî bir gençliği kazanmak için siz de Tarihçe-i Hayat Dershanesi'nde projemize katılın.

(Fatih MORCA, Maastricht)