Fasıldan Fasıla 1 - Pırlanta Özetleri
Fethullah Gülen'in 1985-1992 yılları arasında talebelerinin çay sohbetlerindeki sorularına verilen cevaplardan oluşmaktadır.
Tarihî olayların ve şahsiyetlerin ele alınıp değerlendirildiği 'Tarihî Prizma' bölümünde, Osmanlı'nın emperyalizme karşı duruşundan, Kudüs'ün Müslümanlar tarafından kaybedilmesine; Kuran-ı Kerim'deki peygamber kıssalarından, sahabe hayatlarına birçok konuya temas eder. Maziye kader, istikbale de irade açısından bakılması gerektiğini savunur. Tarihi yapma ve tarihi yazma hususunda önemin hangisine ait olduğunu açıklar ve tarih şuurunun altını çizer.
Tasavvuf’a ait değerlendirmelerin yapıldığı, "kalp ve ruhun derece-i hayatına çıkma" yollarının gösterildiği ve bu dereceye ulaşanların örneklerinin verildiği 'Ruhî Hayat' bölümünde, Hallac-ı Mansurun ene'l hakk demesi seyr-i sülûkun mertebelerinde aranır ve bu noktada hâl ile kâlin ne derece ehemmiyetli olduğu ifade edilir. 'Hislerin inkisafı' yazısında devam ve temadînin önemi vurgulanır. 'Ruh ve cesed' başlığında ise Allah'ın varlığını gösteren deliller sıralanır. Allah'ın fizik, kimya gibi kanunlarla anlatılamayacağı ifade edilir. Bir diğer başlıkta, tevazu ve müsahamanın farkı ortaya koyulurken, onun peygamber ahlaki olduğundan dem vurulur. Hakka ulaşmaya en büyük vesile sayılan ihsana gelince, müellif onun sâlih dairenin kapısını açan bir anahtar olduğunu söyler.
Dinî, ilmî, içtimaî, idarî, siyasî ve kültürel alanlarda hemen bütün problemlerin menşei olan imanî meselelerin ele alındığı 'İman Esasları Etrafında' başlığında nebilere ve seçkin ruhlara saygının altını çizen yazar, dua ederken ortaya koymamız gereken edebi de anlatır. Muminin teslimiyet anlayışına dair örnekleri Hz Osman, Hz Ali ve İskipli Atıf Hoca üzerinden verir.
Bir davaya gönül vermiş hak erlerine mesajların sunulduğu 'perspektif' başlığında, 'söz ve amel bütünlüğü' yazısında 'müellif mürşid kimdir?' sorusuna cevap verir. Devamındaki bölümde ise, selim bir kalbin, ızdırap duyup inlemedeki durumunu düdüklü tencere benzetmesiyle, bir ayet rehberliğinde ifade eder. "Farzlar üstü farz bir vazife" diye ifade edilen 'tebliğ' hususunda bize yol gösterilirken, meselenin teknik boyutunun ehemmiyeti de vurgulanır. Okumanın önemine pek çok başlıkta yer veren yazar, bu konudaki çeşitli endişelerini dile getirir. Sabrın, tebliğ ve irşadın neticesini beklemedeki ehemmiyeti ifade edilirken, tebliğdeki sayı azlığı veya çokluğunu da beklentisiz olmayla ilişkilendirir. Sahabenin Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)'e dönüp biat ettiğini ve bunun bir yenilenme yolu olduğunu ifade eder. İslami hizmetlerde dengeli davranmanın önemini vurgular. Fıtratın fıtrî olamayanı nasıl reddettiğini de bu bölümde açıklar.
Bazı âyetlere dair düşüncelerini içeren 'Kur-ân’dan Damlalar' başlığında yazar, sadakat ve sebâti Kur-an'dan ayetlerle ve peygamber kıssaları ile destekler. Sadık olmanın şartlarına üç maddede açıklık getirir. Yazara göre Kur-an'ı anlamada ilk basamak, insanın kendini ayetlere muhatap kabul etmesidir. Birkaç ayete bu zaviyeden açıklama getiren yazar, Vakıa Suresinin faziletine de değinir. Yine bu bölümde arzu ve isteklerimizden, sağcılık-solculuk gibi mevzulara kadar birçok konu Kur-anî bir bakış açısıyla açıklanır. Yazara göre, Kur-an-ı Kerim'in psikolojik bir tefsirinin yazılması, insanoğlunun önüne çok büyük ufuklar açacaktır.