Dem, bu demdir

Dem, bu demdir

Bir kelime için dört durum söz konusudur: anlamı, nüansı, ruhu ve anlam verme derecesi. Kelimenin anlamı aşikardır: ‘hoca’ ve ‘efendi’. Bu kelimenin tercih edilmiş olması ise nüansına bağlıdır. Elbette lider, kurucu, mürşid veya mürebbi de diyebilirdik. Fakat bu kelimeler aynı ruhu taşımaz, taşıyamaz. O zâttır bu kelimenin ruhu… Son durum olan yüklenen anlama gelecek olursak bu, her birey için farklıdır. Kimi aşıktır bu kelimeye. Kimi bir fikir adam olarak görür. Kimi düzinelerce yılını feda etmiştir bu kelime için…

Hepimiz farklı anlamlar yükledik bu kelimeye. Lâkin biz hiçbir zaman bir Hocaefendi Cemaati olmadık. Züleyha’nın Yusuf’un ötesindeki Yusuf’a âşık olduğu gibi; biz de O’nun ötesindeki O’na aşık olduk. İbnü’l vakt’in ötesindeki Ebu’l vakt’i gördük. Biz neyi sevdiğimizi bildik…

Rastgele zamanlarda, rastgele mekanlarda bulunmuş kalabalık bir sosyalite olmadık biz. Yaşatmak için yaşayan bir toplum olduk.  Biz hep Hizmet Cemaati idik. Öyle de olmaya devam edeceğiz…

***

Vakit, bir eyleme atanmış zaman demektir. Oyun vakti olur, yemek vakti olur, uyku vakti olur… Boş vakit olmaz; ona zaman denir.

Hizmet İnsanı’nın zamanı yoktur, mümkün değildir. Çünkü hiç şüphesiz bir Hizmet İnsanı’nın vaktinin tamamı, hizmet etmeye atanmıştır; oyuna, yemeğe, uykuya değil…

***

Dev bir kaynağımızı kaybettik. Bizler için bütün manevi yükü sırtlanan, bizim yerimize uyumayan, bizim yerimize yemeyen ve içmeyen, bizim yerimize ıstırap çeken bir kaynağımızı…

Her hafakan bastığında, “Kaptanın Nuh ya, korkma tufandan, üzülme.” edasıyla O’nu hatırlayıp “lâ tahzen!” dediğimiz, kaptanımızı kaybettik.

Bizlerden bir ferdi kaybettik.

Hepimizin toplamından çok hizmet eden bir ferdi…

Devasa bir hizmet insanını kaybettik ama Hizmet’i değil… 

Hizmet’in beden bulmuş hali vuslatına erdi; Hizmet, hala raflarımızdaki kitaplarda, çalma listelerimizdeki kayıtlarda duruyor.

Bir iş arkadaşımızı kaybettik; bütün işi sırtlanan, hepimizden çok çalışan bir iş arkadaşımızı. Fakat yapılacak iş hala önümüzde. Halen milyonlarca insan, yaşatmak için yaşatılmayı bekliyor!

Şimdi bu kayıp bir motivasyon olacak bize. Kaptanımızın ışık gemisine layık bir mürettebat olacağız… Hiç olmadığı kadar çok çalışacağız. Rahatları, rahatsız edeceğiz. Durağanlaşmış Müslüman aklını şimdi harekete geçireceğiz. Hani o hep ertelediğimiz, günlük yoğunluklar arasında fırsat bulamadığımız, kimi zaman enerjimizin olmadığı fikirler var ya, işte onları da şimdi gerçekleştireceğiz.

Bizi durdurmayacak bu kayıp, aksine daha da hızlandıracak. Hiç olmadığı kadar hızlı koşacağız, koşturacağız. Hiç olmadığı kadar hûşu içinde kılacağız namazlarımızı. Hiç olmadığı kadar çok ve kalpten dualaşacağız. Hiç olmadığı kadar beraber olacağız şimdi; hiç olmadığı kadar çok anlaşıp hiç olmadığı kadar çok ağlaşacağız…

***

Geç kalmışlığımızı telâfi edebilmek için tek bir şansımız var şimdi. O’na bir söz vermek için tek vakit şu an…

Dem, bu demdir…

***

Bir yardım çağrısıdır bu metin, Çağrı’ya bir yardım çağrısı. Halihazırda günde 24 saat çalışırken, şimdi 48 saat çalışmak zorunda olan Yeryüzü Mirasçılarına bir yardım nidasıdır…

Gaybı ancak O bilir fakat ben, elimden geleni yapacağıma söz veriyorum; binlerce dava kardeşimin söz verdiği gibi… Onlar, Hocaefendi’ye söz verdiler, şimdi hiç koşmadıkları kadar hızlı koşmaya:

Hocaefendi’ye söz veriyorum;…

“Hep ertelediğim günde 1 kitap okuma fikrini, bu sene gerçekleştireceğime”

“Pırlanta okumalarımı daha düzenli bir hale getireceğime ve Kuran-ı Kerim’i daha iyi anlayabilmek için bir yıl içinde Arapça öğrenmeye başlayacağıma” 

“Seneye, dar-ı bekaya irtihalinin yıldönümüne kadar her gün ruhuna bir Fatiha hediye edeceğime ve büyük tesbihâtı ezberleyeceğime”

“O’nun eserlerini yeni baştan okuyacağıma”

"Öğretilerini, hale yansıtmak için muhasebemi daha sık yapacağıma."

“Hiç şu zamana kadar istememiş olmama rağmen affetmeye hazırlanacağıma. Bilmiyorlardı diyeceğime, bilselerdi yapmazlardı diyeceğime.”

“Onun öğrettiklerini ve uyguladıklarını anlamaya ve çağı anlamaya çalışacağıma. Bunu içinde siyer bilgimi artıracağıma ve sistemli, planlı, hedefli bir yaşamı elde etmeye çalışacağıma.”

“O’nu gerçekten anlama ve anlatabilme adına daha sistemli çalışacağıma.”

“Hiçbir vaktimi boşa harcamayacağıma. Sıkıldığımda bir işten başka işe geçeceğime. Yorulsam bile hiç durmamaya, hakikati anlamaya ve anlatmaya gayret göstereceğime.”

“Söz veriyorum; Yeryüzü Mirasçısı olmaya ve yeryüzü mirasçıları yetiştirmeye, kalbine saklanan esrarı keşfedip; Hakk eri olarak vâsıl olacağım günü aktif bir sabırla bekleyeceğime”

“Bize öğrettiklerin ışığında hiç durmadan gecede, gündüzde Allah yolunda koşacağıma, emanetinize son nefesime kadar sahip çıkacağıma”

Çağrı Adil
[email protected]