Gözümüzün Nuru: Respect Graduate School

Bazı mekânlar vardır ki, sadece bir bina değil, bir ruh taşır. Onlar, duvarlarından daha fazlasını temsil eder; bir davanın, bir idealin, bir hayalin vücut bulmuş hâlidir. Respect Graduate School da işte böyle bir yer. Sadece bir akademi değil, aynı zamanda bir mefkûrenin yaşayan timsali, ilmin hikmete dönüştüğü bir ocak.
Respect Graduate School, içinde ilme, marifete, hikmete olan özlemle yola çıkmış insanların, Üstadın ortaya koyduğu Medresetü’z-Zehra ideali ile Hocaefendi’nin farklı inanç ve kültürlerin birlikte tahsil gördüğü üniversite hayalinin buluştuğu bir menzil… büyük rüyanın mütevazı ama bir o kadar da güçlü adımlarından biri.
Bu okul, sadece derslerin işlendiği, akademik çalışmaların yapıldığı bir kurum değil. Burada bilgi, hikmete dönüşüyor; ilim, insanı insan yapan değerlere kanat açıyor. Öyle ki, dünyanın dört bir yanından hizmet insanları bu çatının altında bir araya gelip yeniden varlığı okuma, kâinatı anlama ve olayları hakkalyakîn kavrama cehdine giriyor. Uzaklar, ekranların önünde eriyip gidiyor; binlerce kilometre mesafeler, muhabbetin sıcaklığıyla aşılmaz duvarlar olmaktan çıkıyor, yeni dostluklar kuruluyor..
Respect Graduate School’un hocaları, yalnızca akademisyen değil; aynı zamanda birer gönül insanı. İlimle yoğrulmuş, hikmetle bezenmiş, şefkatle beslenmiş yürekler…Öğrencileri ise yalnızca birer talebe değil; kalbini ve zihnini birlikte inşa etmeye çalışan ideal sahipleri… Bir araya gelindiğinde hissedilen şey; burada kurulan her dostluk, ilimden öte bir anlam taşıyor; bir davaya gönül vermiş insanların kardeşliği…
Hocaefendi’nin Respect Graduate School’a olan teveccühü ve buraya yüklediği misyon, aslında bir vasiyet gibi. Medeniyetlerin buluştuğu, hakikatin ortak zeminde keşfedildiği bir üniversite hayali… İşte bu hayal, Respect’te bir filiz gibi yeşeriyor. Burada, İbrahimî dinlerin ortak değerleri tahsil ediliyor; insanlığın barış ve kardeşlik içinde bir arada yaşayabileceği bir zemin hazırlanıyor. Üstadın işaret ettiği dünya ittifakının bir numunesi, burada can buluyor.
Üstad, insanın içinde bulunduğu buhranı anlatırken, “İnsan düşüncesi şüphelerle delik deşik, nefisler sürekli akla vehim veriyor, kalpler ve ruhlar yaralı… Böyle bir zamanda insan ancak kalp ve kafa birliğiyle, akıl ve kalbin mezciyle huzur bulabilir,” diyordu. İşte Respect, bu yolculuğu sistematik bir şekilde en iyi icra eden, bu dertlere deva sunan bir liman.
Respect bizim okulumuz, bizim evimiz, Üstad’ın hayali, Hocaefendi’nin emaneti… Orası, geleceğe miras bırakacağımız bir değer. Onu yaşatmak, ona sahip çıkmak, hem ilmî hem de mânevî bir vefa borcu. Eğer bu mefkûrenin yaşamasını, daha fazla gönüle ulaşmasını, daha fazla insanın burada hikmetle buluşmasını istiyorsak, bu kutlu müesseseye destek olmalı, bu emaneti omuzlamalıyız.
Her müesseseyi ayakta tutan maddî ve mânevî sahiplenmedir. Bu yüzden, Respect Graduate School’un geleceği için bağış yapmalı, bu ocağı sahiplenmeliyiz. Çünkü burası bizim hayallerimiz..
Burası, gözümüzün nurû.
Yorumlar ()