Kuzey Amerika Seyahati Notları
Hacc-ı Kebîr günü başladı Amerika seyahatimiz. Kurban Bayramı, Cuma Bayramı ve bir bayram coşkusuyla geçecek Amerika seyahatinin ilk ayağı aynı güne denk gelmişti. İçimde, ruhunun ufkuna uğurlayamadığım Hocaefendi’nin ruhaniyetince ağırlanacak olmanın heyecanıyla uçtum Amerika’ya… Risale & Hizmet Araştırmaları Merkezi’nin ilk beş yılının değerlendirmesini, ikinci beş yılının planlamasını yapacağımız toplantılar, beş eyalette Respect ailesi mensuplarıyla buluşmalar, yıllarca ihmal edilmiş onlarca ziyaret bekliyordu beni. Bu yıllar süren ihmalin bir sonucu bazılarını sadece Zoom ekranlarından tanıdığım dert arkadaşlarımı ilk defa yüz yüze görmekti… Albert Frolov’u beklediğimden uzun ve beklediğim gibi bir samimiyet abidesi, Mustafa Meldar’ı beklediğimden yakışıklı ve beklediğimden öte bir fedakarlık kahramanı, Nazlı Erkayıran’ı beklentilerimin ötesinde konusuna hakim ve dirayetli bir yönetici bulacaktım…
Rüyada gördüğünüz birinin ete kemiğe bürünüp karşınıza dikilmesi gibi bir şey yıllardır sadece sanal alemde tanıdığınız bir insanla yüz yüze gelmek… Yüzünü zoom ekranlarında bile görmediğim Vepa Murat Malikov’u da görecektim Dallas’ta… Sesin beden giymesi ne kadar muhteşem bir mucize! Hele güzel bir sesin, güzel bir çehreye iskanı…
Kuzey Amerika seyahatimiz 7 Haziran günü yine sanal bir buluşmayla başladı aslında: R&H Mezuniyet ve Bayramlaşma Programı. Bir önceki gün sanal olarak bayramlaştığım Texas’lı Respect Ailesi mensuplarıyla bir sonraki gün Friends of Respect (FoR) buluşmasında bir araya geldik. Dallas’ın Adana yazlarını andıran sıcağında, “Siz bir de Austin’i görseniz,” “Ohoo Austin ne ki Houston’da insan eriyor!” serzenişleriyle avutuldum. Dallas buluşmasında Hollanda’dan gelmiş ve 18 Mayıs Hollanda FoR Buluşmasına da katılmış olan Akif Çevik Hocamız vardı. Buluşmalarımızdan birinde Avustralya’dan kadim Respect dostu, ilk Yeryüzü Mirasçılarının Vasıfları seminerinin öğrencilerinin Fatih Erdoğan’ın eşiyle karşılaşacak, Chicago buluşmamızda da Kanada’dan sekiz saatlik yola katlanarak gelmiş öğrencilerimize ev sahipliği yapacaktık. FoR Buluşmaları her an her buluşmada bir başka kıtadan bir eski dostu görebileceğiniz birlikteliklere dönüşmüş şimdiden. Dünyanın küçük bir köye dönüşmüş olması değil bunun açıklaması, Hizmet insanlarının dünyanın çevresinde mekik dokuyor olmaları asıl.
Dallas’a geliş sebebim baba kız R&H öğrencileri olan Mustafa ve Hüma Timur ailesinin, Londra’da birlikte çalışmış olduğumuz üçüncü ferdi Tuğba Timur’un düğünüydü. Beş yıldır görüşemediğim Tuğba Hocanın nikah şahitliğini yapmak bir şeref, beş yıla yakın bir süredir online olarak tanıdığım Timur ailesinin fertlerini evlerinde ziyaret etmek ayrı bir mutluluktu. Dallas ziyaretimi beş yıldır her hafta aynı toplantıya katıldığım Dr. Bilal Sabit’i ziyaretim taçlandırdı.
Dallas’tan New York’a geçtim ve kadim dost ve ağabeyim Kemal Cem’in gazeteci ve sanat erbabı arkadaşlarıyla düzenli olarak yaptığı vefa buluşmasına katıldım. Fotoğrafçısından tiyatrocusuna, şairinden senaristine onlarca sanatçı arkadaşın geçmişin nostaljik veya eleştirel tahatturundan kurtulmuş ve geleceğe yönelik projelerle meşgul olmaya başlamış olduklarını görmek ümidimi artırdı. Esra Yıldız Hocamızın koordinatörlüğünde hayata geçirdiğimiz Respect Sanat Okulu’nun da zamanlamasının ne kadar doğru olduğunu gösterdi bana bu tecrübe.
11-12 Haziran tarihlerinde Respect Graduate School binasında Risale & Hizmet Araştırmaları Merkezi’nin ilk beş yılını değerlendirdiğimiz ve bir sonraki beş yılının planlamasını müzakere ettiğimiz toplantımızı yaptık. Bu toplantı, daha önce ihtiyaç duymadığımız vizyon ve misyon metnimizi kelime kelime müzakere ettiğimiz bir toplantı oldu aynı zamanda. Toplantımızın yarım gününü alan vizyon metnimizi burada paylaşmak yerinde olacaktır sanıyorum:
“Vizyonumuz; başta Kur’an ve Sünnet olmak üzere İslam kültür mirasını Bediüzzaman Said Nursi ve Fethullah Gülen Hocaefendi perspektifinden okuyan.. hakikat aşığı, ilim ve araştırma sevdalısı.. evrensel değerlerle bezenmiş… kalp-kafa izdivacına muvaffak olmuş… düşünce ve aksiyon iç içeliğini yakalamış… insan, kainat ve hayata bütüncül bir nazarla bakan… çağın problemlerinin çözümüne katkıda bulunabilen fertler yetiştirmektir.”
Vizyon belgemize Yeryüzü Mirasçılarının Vasıflarının damgasını vurduğu barizdir sanıyorum.
Beş yıllık planlama toplantılarımıza Gülbin Acar ve Deniz Yolcu hocalarımız online olarak, Mustafa ve Naciye Meldar ikilisi ve Nazlı Erkayıran hocamız bizzat katıldılar. Mustafa Meldar Hocamızın e-learning projesini, Naciye Meldar Hocamızın gençler için İngilizce manevi müfredat projesi Kenz’i, Nazlı Erkayıran Hocamızın Kuzey Amerika Respect temsilcilik yapılanması projesini dinleme imkanını buldu Respect yönetimi.
13 Haziran Cuma akşamı New Jersey’e inerek hem genç Hizmet gönüllüleriyle sohbet etmek, hem de New Jersey FoR buluşmasına katılmak imkanı bulduk. İki gün önce evlerinde ziyaret ettiğim Emine ve Atakan Eser ailesi onca yolu katederek bu buluşmaya da katılarak onurlandırdılar beni. Buluşmamıza ev sahipliği yapan insan hakları kuruluşu AST’nin yeni ofisini ziyaret etmiş olmak da ayrı bir güzellikti.
14 Haziran Cumartesi günü Respect Graduate School’un akredite İslami Araştırmalar Yüksek Lisans Programı’nın ilk mezuniyet programına katılma imkanı buldum. İlk defa Respect yüksek lisans diploması alan sekiz öğrenciden ikisi doktora kabullerini almışlardı bile. Yine ikisinin Risale & Hizmet Araştırmaları Merkezi’nin müdavimlerinden olduklarını öğrenmek sevindirdi beni.
Böyle mezuniyet programlarında kurumların yöneticileri kendi doktoralarını aldıkları üniversitelerin akademik cüppelerini giyerlermiş. Yüksek Lisans programının dekanı Prof. Adnan Aslan Hoca mezun olduğu Lancaster Üniversitesi’nin cüppesini getirtmişti Birleşik Krallık’tan. Dr. Halim Çalış’ın Chicago Üniversitesi cüppesi en alımlı olanıydı bence. Okul rektörümüz Dr. Süleyman Eriş de yakın geçmişte aldığı doktorasının cüppesini kendi mezuniyeti dışında bir mezuniyet programında ilk defa giyiyordu sanırım.
Respect Graduate School’un mevcut yüksek lisans programı bir İslam İlahiyat programı. İçeriğine uygun olarak program Dr. Bilal Sabit’in Kur’an tilavetiyle başladı. Programın açılış konuşmasını yapan Naci Tosun Ağabey Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Respect projesine verdiği önemi anlattı ve bu okulla alakalı beklentilerinin yüksek olduğunu söyledi. Programın ana akademik konuşmacısı Prof. Scott Alexander idi. Scott’un Hocaefendi’nin cenazesinde yer yer ayet ve hadislere atıfta bulunacak kadar İslami kaynaklara hâkim olduğunu biliyordum. Mezuniyet konuşmasında bu bilgi birikiminin bütün inceliklerini ortaya döktü. Öyle ki dönem birincisi olarak konuşmasını yapacak olan mezunumuz, “Scott bütün ayet ve hadislerimizi kaptı, bize söyleyecek bir şey bırakmadı,” diye serzenişte bile bulundu.
Dönem mezunlarından birinin aile aracıyla Virginia’ya geçtim ve 15 Haziran günü Virginia FoR buluşmasına katıldım. Virginia’nın rehberlik hizmetlerindeki başarısından dolayı iç göç alan nadir eyaletlerden biri olduğunu orada öğrendim. Virginia buluşmasının ev sahipliğini hem gençlik hizmetleriyle uğraşan hem de ilk Yeryüzü Mirasçılarının Vasıfları seminerinden bu yana Respect öğrencisi olan Ekrem Çavuş Hocamız yapıyordu. FoR Buluşması’nın sadece Risale & Hizmet Araştırmaları Merkezi’nin öğrencilerini değil, Chaplaincy ve Kur’an Okulu programları başta olmak üzere hemen bütün departman mezunlarını kendisine çektiğini görmek sevindiriciydi.
Virginia gençlerinden bir grupla gerçekleştirdiğimiz Batı değerleriyle Hizmet değerlerinin eşgüdüm imkanını sorguladığımız buluşma gençlere ne kadar keyif verdi bilemiyorum; ben soruların kalitesinden, gençlerin sorgulama cesaretinden ve Hizmet değerlerini hayatlarına hayat kılma yolundaki iradelerinden bir hayli etkilendim. Otuz yıl önce ağabeyliğini yaptığım, sonradan ağabey bildiğim bir talebemin gelininin Yeryüzü Mirasçılarının Vasıfları programının İngilizcesini talep etmesi de R&H’e yüklenmiş bir vazife olarak kaldı. Bu programı 2025 Eylülüne yetiştirme sözü vererek ayrıldım Virginia’dan…
Bir sonraki durağımız Chicago idi. 2014 yılında bir konferansa katılmak için Chicago’ya uçtuğum gün Hidayet Karaca ve Ekrem Dumanlı tutuklanmış, Türkiye’de olsaydım benim de tutuklananlar arasında olacağım yönünde bir liste de sosyal medyaya sızmıştı. Hayatımın ilk protesto gösterisini Chicago’da düzenlemiştim, Hidayet ve Ekrem Ağabeylerin tutuklanmalarını kınamak için. Chicago’da iken, hazırlıklarını devam ettirdiğimiz Strazburg Avrupa Konseyi Protestosu ile alakalı Human Rights Solidarity gönüllüsü ve aktivist Asiye Betül aramış ve protesto kültürüyle nasıl tanıştığımı sormuştu. HRS’nin Instagram canlı yayınında on bir yıl önce Chicago’da gerçekleşen o küçük gösteriyi de anlatma imkanı buldum böylelikle…
Chicago’da da diğer eyaletlerde yaptığımız gibi gençlerle buluştuk. Gençlere yönelik hizmetlerde yaşanmış bu toparlanmanın Respect’in seminer ve derslerine de yansıması ümitlerimi anlattım gençlere. Gençlerin arasında, 40 yıl önce Samsun Anadolu Listesi’nde benim Hizmet ağabeyliğimi yapmış, sonraları Yeryüzü Mirasçılarının Vasıfları dahil bir dizi seminerimize talebe olarak katılmış Süleyman Mamaloğlu Hocamın oğluyla da tanıştım. Kuşaklar aşan, hocalık ve talebeliğin münavebeli olarak el değiştirebildiği bir ilim çabasının parçası olmak ne güzel.
19 Haziran günü akşamı Pennsylvania’da Hocaefendi’nin arkadaşı ve doktoru Kudret Ünal Ağabeyin evinde FoR Direktörü Gülbin Acar ve Kanz Editörü Dr. Albert Frolov ile buluştum. Birlikte Kudret Ağabeyin dillere destan olmuş Hocaefendi sohbetlerinden tutulmuş notlarını gözden geçirdik. Gülbin Hocamızın başında bulunduğu Hocaefendi’nin Entelektüel Biyografisi projesi için hazine değerinde bir kaynak olan bu notların tarihsel bağlamlarına yerleştirilmeleri ve aynı gün başka başka insanların tutmuş olduğu notlarla birleştirilmeleri o kadar önemli bir vazife ki…
Sezai Karakoç Yitik Cennet eserinde Miracın şahidi olan Peygamberlerin özellikleri üzerinden bir medeniyet inşa ve ihya projesi ortaya koyar. Orada, Hazreti Peygamber’in en büyük mucizesi Kur’an’da eski kavimlerin hikayelerinin anlatılmasından hareketle bir medeniyetin ömrünü bazen sadece hikayelerle ve hatıralarla bile uzatmanın mümkün olduğunu, hatta bu hatıralarda yeni bir medeniyet sıçrayışının nüvesinin bulunabileceğini söyler Merhum Karakoç. Doktor Kudret Ağabeyin notları kadar hatıraları da Hizmet’in ömrünü uzatacak, yeni bir diriliş heyecanı başlatacak doneler taşıyordur içlerinde. Aynı şeyleri birkaç gün sonra Hocaefendi’nin odasında Cevdet Türkyolu’nun hatıralarını dinlerken de hissettim.
Bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde 19 Haziran günü gerçekleşecek olan Dünya Döndükçe Kampına hazırlık olarak Hocaefendi’nin son eseri Derin Müslümanlık’ı okuyordum. Takdim Yerine yazısında Süreyya Yayınları şu ifadeyi kullanmış: “O, aslında, yaşantısıyla bir ahlak kitabı yazmıştır. Ne var ki yazıya geçirilmediği sürece yaşananların, hatıraların bir süre sonra kaybolması da Allah’ın bir takdiridir.” Hocaefendi’yi, Hocaefendi’nin insanlığa mirasını, hayatıyla yazdığı ciltlerce kitabı çevresinde yaşamışların hafızalarından kâğıda ve ekrana aktarmak mecburiyetindeyiz. Ne bizim ihmal ve geciktirmeye, ne de bu hatıraları hafızalarının derinliklerinde saklayanların inhisar ve tevazuya hakları var. Bu, bizim kuşağımızın, evrensel ahlak ve evrensel metafiziği inşa edecek kuşağa bir borcudur.
20-22 Haziran günlerinde Hocaefendi’nin ömrünün 25 yılını geçirdiği Chestnut Kampında Wise Enstitüsü’nün üç günlük çalıştayı gerçekleşti. “M. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Üç Yönü: İlim, Maneviyat, Liderlik” başlıklı bu Çalıştay’ın ikinci gününde ben de Fethullah Gülen ve Hür Düşünce: Müslüman Aklının Prangalarından Kurtarılması konulu bir sunum yaptım. Hocaefendi’nin “esaret, boyunduruk, tasma” gibi kavramlarla andığı hür düşüncenin önündeki engellerden biri de “yettinin esirliği”dir. Hiçbirimizin “Bu kadar yeter!” demeye hakkımız yok. Bu kadar sana yetebilir, bana yetebilir, ama İslam Rönesansına yetmez, sulh-u umumiye yetmez, yeryüzünün adaletle dolmasına yetmez, üç asır süren boynu büküklüğümüzün inkisarından kurtulamaya yetmez… Haşre yetmez… Mizana yetmez… Sancak-ı Nebi altında, Kevser Havzı başında buluşmaya yetmez… Rü’yet-i Cemal’e hiç yetmez…
Wise Çalıştayı’nın yapabileceğim en etraflıca bir özetini burada yayınladığım için daha fazlasını, sene-i devriyede yayınlanması planlanan çalıştay bildirgeleri derlemesine bırakıyorum…
Kuzey Amerika seyahatimiz, Respect Graduate School Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Sezai Sablak ve muhtereme eşleri Mukaddes Sablak Hocalarımızın evlerinde gerçekleşen veda yemeğiyle tamamlandı. Amerika’dan ümit ve heyecan heybelerimizi tıkabasa doldurmuş, projelerimizin sayılarını katlamış, önümüzdeki zorlu beş yılda himmetlerimizi katlama niyetine girmiş olarak döndüm…